19 MAYIS RUHUYLA, YAŞASIN EMEK, CUMHURİYET VE LAİKLİK MÜCADELEMİZ

19 Mayıs 1919 kuruluş ve kurtuluş
mücadelemizin ilk adımının atıldığı tarihtir. 19 Mayıs 1919'da modern Cumhuriyetimizin
kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Samsuna ayak basmış ve ardından emperyalizme ve
yerli iş birlikçilerine karşı ulusal kurtuluş mücadelemizi başlatmıştır.
Milli kurtuluş mücadelemizin başarısı ve
ardından Cumhuriyetimizin ilanı ile ülkemiz tüm dünyada emperyalizme karşı
savaşta ve milli egemenlik fikrinin zaferi ile tüm dünyaya örnek olmuştur.
Ulusal mücadelemiz saltanata karşı halk
egemenliğini, kul olmaya karşı yurttaş bilincini, gericiliğe karşı laikliği ve
demokrasiyi hâkim kılmıştır. Anadolu’nun yoksul ve emekçi halkının omuz verdiği
Cumhuriyet mücadelesi yıllardır onu kuran genç ve emektar kadroların ellerinde
ilerlemeci ve aydınlanmacı bir çizgide yükselmiştir.
Ulusal bağımsızlığın en önemli simgesi olan
ekonomik bağımsızlık ve milli ekonomi atılımı Cumhuriyetin ilk dönemlerinde
hayata geçirilmiş, son yıllarda birer birer satılan, eksikliğini toplumsal
olarak hissettiğimiz fabrikalarımız Cumhuriyetimizin ilk yıllarında
kurulmuştur.
Kamucu ve yurttaşlık hakkına dayanan
Cumhuriyet politikalarını savunma ve daha ileriye taşıma mücadelesi yıllar
boyunca devam etmiştir. Ülkemizi dış güçlere bağımlı kılmaya çalışan siyasi
anlayışlara karşı özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda ülkemizde toplumsal
mücadeleler gelişmiş, emekçi sınıflar örgütlü toplumsal bir güç haline
gelmiştir.
Emek mücadelesi bu yıllarda, hem anti-
emperyalist mücadele hem de kamu hakkı mücadelesi fikri etrafında
şekillenmiştir. Cumhuriyetimize ve onu var eden temel ilkelerine karşı gelişen
saldırılara karşı emekçiler hep en ön safta mücadele etmiştir.
1980 Amerikan destekli gerici darbe ülkemiz
için onarılamaz hasarlar meydana getirmiştir. Örgütlü çalışma yaşamına ve
ilerici güçlere yönelik artan tasfiye girişimleri, Cumhuriyetimizin temel
ilkesi olan milli bağımsızlığımıza büyük zararlar vermiştir. Ülkemiz yurtdışı
destekli ekonomik politikalara bağımlı bir ülke haline getirilmiş,
Cumhuriyetimizin kamu miraslarına yönelik kapsamlı tasfiye girişimleri
hızlanmıştır.
80 darbesinin yarattığı bu kapsamlı saldırı
politikaları son 18 yıldır AKP politikaları ile sürmektedir. Ülkemiz yıllar
önce verdiği kurtuluş mücadelesinde saltanat rejiminin yerine demokrasiye
dayalı millet egemenliğini üstün kılan bir yönetim şekli ortaya koymuştur. Bu
sistem Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile etkisiz hale getirilmiştir.
Anayasamız ile güvence altına alınan Laik ve
Sosyal Hukuk Devleti ilkeleri aşındırılmış, özelleştirilmeler ile ülkemizin tüm
kamu mirası peşkeş çekilmiştir. Emeğe yönelik en kapsamlı saldırılar içerisinde
bulunduğumuz süreç içerisinde gerçekleşmiştir.
Cumhuriyetimize ve onun değerlerine yönelik
saldırıların bu denli artması bizi emperyalizme daha fazla bağımlı kılmakta,
demokrasimizi her geçen gün daha fazla zedelememektir.
19 Mayıs 1919, egemenliğe ve bağımsızlığa olan
tam inancın adıdır.
19 Mayıs 1919, yurttaşlık bilincini esas alan,
demokrasiyi ve ilerlemeci değerleri savunan gericiliğe karşı yılmaz bir
aydınlanma hareketidir.
19 Mayıs 1919, fabrikada işçinin, toprağa can
veren köylünün, Cumhuriyet değerlerine kendisini adamış kamu emekçisinin
rehberidir.
19 Mayısı Egemenlik ve Cumhuriyet fikrine
sahip çıkmak, Milli bağımsızlığımızın
önderi Mustafa Kemal Atatürk ve onun yoldaşlarının bizlere bıraktığı mirası
sahiplenmek ve Cumhuriyetimizi daha aydınlık yarınlara taşımak için daha fazla
mücadele etmemiz gerekmektedir.
Emek ve Cumhuriyet mücadelemizde 19 Mayıs 1919
ufkunun bir kez daha tüm yurttaşlarımıza rehber olması dileğiyle;
Yaşasın 19 Mayıs ruhu, Yaşasın Tam Bağımsız
Türkiye.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun.
BİRLEŞİK KAMU-İŞ
MERKEZ YÖNETİM KURULU