AKP İKTİDARI IMF’NİN POLİTİKALARINI EMEKÇİLERE DAYATMAKTAN VAZGEÇMELİDİR!

AKP hükümetinin “IMF ile
anlaşma yapmayacağı” sözleri havada kalmıştır. AKP iktidarı; ekonomik krizin
faturasını işçilere, emekçilere dar gelirli milyonlara ödetmenin planlarını
gündemine almıştır.
AKP iktidarı 18 yılın
sonunda iflas eşiğine getirdiği ülke ekonomisinin kaderini IMF politikalarını
tedarikçisi olan Amerikalı McKinsey şirketine vermekten emekçilerin gösterdiği
tepkiler neticesinde vazgeçmişti. Ancak ekonomik krizden şimdi de gizli ya da
açık bir IMF programıyla kurtulmaya çalışmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanı
Berat Albayrak'ın açıkladığı 2020-2022 yıllarını kapsayan 'Yeni Ekonomi
Program'ındaki politikalar emekçilerin sırtına yeni zamlar getirmektedir ve
haklarına yönelik bildik saldırılardan oluşmaktadır. Albayrak'ın açıkladığı
'Yeni Ekonomi Program'ında yeni olan hiçbir şey yoktur. Bakanın yaptığı
açıklamada; kıdem tazminatı ve iş güvencesine dönük saldırıların devam edeceği,
SGK harcamalarının azaltılacağı, BES’in yaygınlaşacağı, kıdem tazminatının fona
devredileceği, işsizliğin artacağı ve yaşamsal giderlerin pahalılaşacağı gibi
saldırılar bulunmaktadır.
Ülkedeki tüm çalışanlar;
çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda
enflasyonu ağır şekilde yaşarken AKP hükümeti; yurttaşların sırtına yeni
vergiler ve zamlar yüklenmektedir.
Ülkemizde peş peşe son 3
ayda elektriğe zam geldi. 31 Temmuz 2019 %14,9; 31 Ağustos 2019 %14,9; 1 Ekim
2019 %14.9 oranında gelen zamla elektriğe konutlarda toplamda 44,7 oranda zam
yapıldı. Doğalgaza ise 1 Ağustos'ta yüzde 14,97; 1 Eylül’den itibaren yüzde 14,
9 ile bir aylık sürede toplam yüzde 32 oranında zam yapıldı. Aralık 2017’den
Eylül 2019’a kadar geçen süreçte doğalgaza konutlarda yüzde 64, büyük sanayi
kuruluşlarına yüzde 120 zam yapıldı.
Yaşam şartlarının
ağırlaştığı, işsizlik ve pahalılık koşullarının mutfakları kavurduğu ülkemizde,
doğal gaza, elektriğe, benzine, gıda maddelerine, ulaşıma vs. fahiş oranlarda
zam yapılırken, Türk Lirası, dolar ve euro karşısında erirken, yurttaşların
alım gücü günden güne azalırken AKP hükümeti; tüm yurttaşlara IMF politikalarını
dayatmaktadır.
AKP hükümetinin ve yandaş
konfederasyonun, kamu emekçilerinin ve emeklilerinin 2020-2021 maaşları ile
sosyal haklarının belirlenmesine yönelik 5. Dönem Toplu Sözleşmesindeki
tiyatrosunu unutmuş değildir. 3.2 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon memur
emeklisi 2020’nin ocak ayında yüzde 4, temmuz ayında yüzde 4; 2021’nin ocak
ayında yüzde 3, temmuz ayında da yüzde 3 zam alması şimdiden yok olmuştur. Kamu emekçilerinin kölelik
koşullarındaki yüzdelik dilimler şimdiden erimiştir.
AKP iktidarının ranta
dayalı ekonomi politikası ülkemizi IMF’nin kapısına muhtaç duruma
getirmiştir. IMF ile yapılan geçmiş anlaşmalar göz önüne alındığında
ülkemiz ekonomisini ve buna bağlı olarak dar gelirli ve çalışan yurttaşları zor
günler beklemektedir.
Ekonomik koşullar,
zamlar, enflasyon ve işsizlik rakamları düşünüldüğünde siyasal iktidar ne
yaparsa yapsın emekçilerin öfkesinde kurtulamayacaktır. Ülkemizi borç batağına
sürükleyen siyasal iktidar, ekonomik krizin faturasını ödeyecektir.
Yurttaşlarımızın
geleceğini ve kaderini IMF politikalarına mahkûm etme yönünde ki tüm programlar
iptal edilmelidir.
Kemer sıkma politikasına,
işsizlik fonunun patronlara ve bankalara peşkeş çekilmesine, kıdem
tazminatımıza göz konulmasına ve yapılan zamlara karşı çıkıyoruz.
Birleşik Kamu-İş
Konfederasyonu olarak; siyasal iktidarı, IMF ile dolaylı veya dolaysız herhangi
bir çalışma içerisinde yer alınmaması konusunda uyarıyoruz ve acilen verilen
karardan dönülmesini, yapılan zamların geri alınmasını istiyoruz.