AKP’nin 2019 bütçesinde emekçiler ve yurttaşlara yer yok !

Konfederasyonumuz
Birleşik Kamu-İş, emekçilerin ve yurttaşların ekonomik beklentilerinin yer
almadığı AKP’nin 2019 bütçesine tepki gösterdi. Konfederasyonumuz yaptığı açıklamada AKP’nin 2019
bütçesinin sermaye ile yandaşları büyütmeye işçileri, memurları ve yurttaşları açlık
ve yoksulluğa terk edeceğine dikkat çekti.
Konfederasyonumuz
Birleşik Kamu-İş’in Genel Merkezinde AKP'nin 2019 bütçesine ilişkin yapılan basın
açıklamasına Genel Başkanımız Mehmet Balık, Genel Sekreterimiz Mücahit Dede, Genel
Örgütlenme Sekreterimiz Hasan Kütük, Genel Dış ilişkiler ve Arge Sekreterimiz
Doğan Altun, Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Tüm Yerel Sen Genel
Sekreteri Arap Mucur, Tüm Yerel Sen
Ankara Şube Yöneticisi Hasan Hancı katıldılar.
Birleşik Kamu-İş Genel
Başkanı Mehmet Balık, komisyonunda görüşülen bütçenin tek bir kişinin isteğine
ve iradesine bağlı olarak hazırlandığına dikkat çekerek yeni bütçenin otoriter
bir anlayışın ürünü olduğu vurguladı. Balık
"Yeni Sistem başkana vergi koymaktan, istenildiği kalemde keyfi harcama
yapmaya kadar demokratik bir toplumla bağdaşmayan yetkiler tanıyor. Ayrıca
bunun hesabını meclis dâhil hiçbir organa vermek zorunda bulunmuyor. Bu durum
Yeni Rejimin Yeni bütçesi olarak ön plana çıkıyor. Yeni rejimin yeni bütçesinde
yurttaşa, emeğe ve emekçilere yer verilmiyor" dedi.
"Yeni bütçe başta
eğitim olmak üzere yurttaşlarımızın kamusal haklarının giderek daha da
kısıtlandığı bir bütçedir. Memurun, işçinin, emekçinin adının olmadığı bir
bütçedir" diyen Balık'ın 2019 bütçesine dair açıklaması şöyle:
"Ülkemizde
ekonomik bunalım derinleşerek devam ediyor, bunun karşısında mevcut iktidar
hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ediyor. Enflasyonla mücadele adı
altında internet sitesinin kurulması, zabıtaların göreve çağrılması, valilerin
mağaza marketleri teftiş etmeleri de hiçbir şeye yaramadı. Enflasyon son 15
yılın zirvesine çıkarak yüzde 25.50 oldu. Bu durum Merkez bankasının yılsonu
enflasyon rakamının 3 puan üzerinde yer alarak, 3 ayda hem başkanlık rejiminin
krizini hem de buna bağlı olarak ekonomik yönetiminin krizini ortaya koymuştur.
Son Sayıştay raporları da açıkça ortaya koymuştur ki bu iktidar yolsuzluğun bir
diğer adıdır.
2019 Bütçesi TBMM
komisyonunda görüşülmeye devam ediyor. Hepimizin bildiği üzere bu bütçeyi
geçmiş dönemlerden ayıran temel bir özellik bulunmaktadır. Tek bir kişinin
isteğine ve iradesine bağlı olarak hazırlanmıştır. Ayrıca yeni bütçe yeni
sistemin en bariz özelliği olan otoriter bir anlayışın ürünüdür. Yeni Sistem
başkana vergi koymaktan, istenildiği kalemde keyfi harcama yapmaya kadar
demokratik bir toplumla bağdaşmayan yetkiler tanıyor. Ayrıca bunun hesabını
meclis dâhil hiçbir organa vermek zorunda bulunmuyor. Bu durum Yeni Rejimin
Yeni bütçesi olarak ön plana çıkıyor. Yeni rejimin yeni bütçesinde yurttaşa,
emeğe ve emekçilere yer verilmiyor.
2018 yılında 762 milyar
753 milyon TL olan merkezi yönetim bütçesinin 2019 yılında ise 960 milyar 975
milyon TL'ye yükseltilmektedir. Yeni
bütçe tasarısıyla birlikte en büyük değişimlerden biri Cumhurbaşkanlığı
bütçesinde yaşanacak. 2018'de 845 milyon TL olan cumhurbaşkanlığı bütçesinin 2019
yılında yüzde 233 artışla 2 milyar 818 milyon TL'ye yükseltilmesi planlanıyor.
Bir diğer yüksek artış
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde gözlenecek. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
bütçesinin 7 milyar 774 milyon TL'den 10 milyar 445 milyon TL'ye çıkarılması
planlanıyor. Artış oranı ise yüzde 34. Yani Diyanete aktarılan ödeneğin ardı
arkası kesilmiyor. İşsizlik fonu yağmalanırken, emekçiler yüksek enflasyon
oranlarına karşı açlık savaşı verirken Diyanet Bütçesinde ki bu yüksek artışı
ülkemizde milyonlarca açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşımızın
takdirine bırakıyoruz.
Merkezi Yönetim
Bütçesinden 2019 yılında eğitime 157 milyar 762 milyon lira ödenek ayrıldı.
Ayrılan bu ödenek 960 milyar 975 milyon lira olan Merkezi Yönetim Bütçe
ödeneklerinin yüzde 16,41’i kadar bir büyüklük oluşturdu. Eğitime bütçeden
ayrılan payın oranı son dört yıldır azalmaktadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002
yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay % 17,18 iken, 2019
yılı itibariyle bu oran % 4,88’e gerilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı
bütçesinden yatırımlara ayrılan pay AKP iktidarı döneminde sürekli azalma
eğilimi göstermiştir. 2019 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan
pay 16 yıllık AKP iktidarı döneminde neredeyse en düşük seviyeye gerilemiştir.
MEB bütçesinin yüzde 72’si personel giderleri, yüzde 11’i sosyal güvenlik
devlet primi giderleri olmak üzere, toplamda yüzde 83’ü doğrudan doğruya
personel harcamaları için kullanılmaktadır.
Geçtiğimiz yıl %80 pay ayrılan personel giderlerine 2019 yılında %83 pay
ayrılması öngörülmüştür. Eğitim bütçesi yıllar içinde rakamsal olarak artıyor
gibi görünse de personel giderlerinin bütçenin %83’ünü kapsaması, eşit eğitim
imkânına erişmeyi engelleyecek önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.
Sağlık Bakanlığı'nın
bütçesi ise yüzde 28'lik artışla 37 milyar 571 milyon TL'den 48 milyar 335
TL'ye yükseltilmesi planlanmaktadır. Yani ülkemiz de Eğitime ayrılan bütçenin
neticesinde eğitime verilen desteğinde boyutu gözler önüne serilmektedir.
Cumhurbaşkanı dünyanın
500 üniversitesi arasına girebilen temsilcimiz olmadığından şikâyet ede dursun,
listelere girme potansiyeli en yüksek ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi üniversitelere
ödenek ayırırken devletin cimri davranması dikkat çekiyor. Söz konusu üç
üniversiteye sırasıyla yüzde 12, yüzde 11,3, yüzde 12 bütçe artışı
öngörülürken; oy deposu “muhafazakâr” kentlerin üniversitelerine yüzde 20-yüzde
30 arası daha fazla harcama olanağı tanınıyor. Bu durumun kendisi de
yükseköğrenimin iktidar eli ile nasıl açık açık siyasallaştığını da açık
kanıtını oluşturuyor.
Sonuç olarak;
Yeni bütçe otoriter bir
zihniyetin ürünü olan tek adam bütçesidir
Yeni bütçe iktidarın
kendi mutlu azınlığına ve yandaşına destek olduğu sermayenin isteğine göre
hazırlanmış bir bütçedir
Yeni bütçe başta eğitim
olmak üzere yurttaşlarımızın kamusal haklarının giderek daha da kısıtlandığı
bir bütçedir.
Memurun, işçinin,
emekçinin adının olmadığı bir bütçedir.
Bizler tek adam
bütçesini asla ve asla kabul etmiyoruz. Yeni bütçenin yurttaşın ve emekçinin
hakkını asla ve asla gözetmediğini biliyoruz. Bu noktada emekten ve yurttaştan
yana bir bütçenin hazırlanması için sesimizi her alanda duyurmaya devam
edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz"