KONFEDERASYONUMUZUN SEFALET ZAMLARINI PROTESTOSU POLİS MÜDAHALESİYLE ENGELLENDİ

Ankara’da Ulus Atatürk Heykeli önündeki basın açıklamamız Ankara Valiliği tarafından engellendi. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikalarımızın yöneticileri ve çok sayıda üyemiz arbede arasında kalarak eylemi gerçekleştirmek istedi.
Konfederasyonumuz
Birleşik Kamu-İş Örgütlenme Sekreteri Hasan Kütük, Eğitim-İş Genel Başkanı
Orhan Yıldırım, Genel Sekreterimiz Ebru Sungar ve Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Tamer Yiğit Güler gözaltına alındı.
Konfederasyonumuz üyelerinin
direnişi ile gözaltına alınanlar serbest bırakıldı daha sonra Konfederasyon
Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada Birleşik
Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık, Genel Sekreteri Mücahit Dede, Genel Mali
Sekreteri Ali Taştan, Genel Örgütlenme Sekreteri Hasan Kütük, Genel Eğitim,
Basın-Yayın Sekreteri Levent Akça, Genel Dış İlişkiler ve Ar-Ge Sekreteri Doğan
Altun, Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Tüm Yerel-Sen Genel Başkanı Tamer Yiğit Güler, Genel Sağlık-İş Genel Başkanı
Zekiye Bacaksız, Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi ve bağlı sendikaların MYK
üyeleri ve şube yöneticileri katıldılar.
Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Mehmet Balık’ın açıklaması şu şekilde:
TÜİK, 2020 yılı Aralık ayında bir
önceki aya göre %1,25, bir önceki yılın Aralık ayına göre enflasyonun %14,60
olduğunu iddia etti. İddia diyoruz çünkü, TÜİK halka gerçekleri açıklamakla
yükümlü bir kurum olması gerekirken, verileri ayarlama kurumuna dönüşmüş
durumdadır. Markette, manavda, pazarda, 5 TL olan ürünün fiyatı TÜİK
verilerinde 1 TL olarak gösterilmiştir.
Markette, pazarda gıda ürünlerinde
fiyat artışı son bir yılda %30’ları buldu.
Son bir yılda doğalgaza %34,
elektriğe %33 oranında zam geldi.
Açıklanan enflasyon oranı ile yıl
boyunca yaşanan zamlar ve harcama oranlarındaki düşüş karşılaştırıldığında,
gerçek enflasyonun %14,6’lık orandan daha fazla olduğu hemen herkesin malumu.
Açıklanmış olan oran çalışanların,
emeklilerin, asgari ücretlilerin gerçek enflasyonunu yansıtmamakta, bu
oran sadece iktidarın istediği oranı yansıtmaktadır. TÜİK verilerini manipüle
edenler, ülkede ısrarlı bir şekilde ekonomik kriz yokmuş gibi hissettirenler
dahi gerçek enflasyon oranlarının bu olmadığına kendileri de oldukça iyi
biliyor.
Açlık sınırı son bir yılda %19
artarken, memur maaşlarına ve emekli memur aylıklarına yüzde 7.36, SSK ve
BAĞ-KUR emekli aylıklarına da yüzde 8.36 oranında zam geldi. Bu yılda TÜİK’in
çarpıtmaları sayesinde memur ve emekliler, açlık sınırının altında bir zam
artışına mahkum edildi. TÜİK, memurun ve emeklinin maaş zammına adeta el koydu.
Faiz lobisi ile mücadele ettiğini
iddia edenler ülkeyi en yüksek faiz oranlarında Avrupa 1.si Dünya 10.su
yaptılar.
Yoksulluk sınırı altındaki
maaşlarla geçinemeyen vatandaşlar, ay sonunu getirebilmek için bankalara
borçlandılar. Vatandaşlarımızın bankalara olan borcu 834 milyar TL’yi aşmış
durumda.
İktidar böylesi bir ortamda
emekçilere sefaleti ve açlığı layık görmüş, krizin faturasını bir kez daha
emekçilerin sırtına yüklemiştir.
İktidar, devlet kurumlarının her
birinde 4 maaş alan bürokratlara para bulurken, yurt dışındaki faiz lobilerine
milyarlarca dolar faiz ödemeye devam ederken, bir avuç müteahhitte para
bulurken,
memurun ve emeklinin yüzde 7,36
zamma muhtaç edilmesini emekçiler olarak kabul etmiyoruz.
AKP iktidarının; ekonomik kriz ve
pandemi salgınının ağır şartlarında asgari yaşam mücadelesi veren kamu
emekçilerine, emeklilere ve işçilere acı reçete dayatmasını kabul
etmiyoruz.
Enflasyonun %14,6 olduğu, asgari
ücrete %21,6 oranında zam yapıldığı bir ortamda kamu emekçilerinin maaşları
%3+4,37 oranı ile sefalet koşullarına mahkûm edilmesi en hafif tabirle
vicdansızlık ve adaletsizliktir.
Açlık sınırının 3.146 lira
yoksulluk sınırının 11.186 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu
emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon
rakamlarını reva görmeye hakkı yoktur.
2019 Ağustos’unda Hükümet ile
Memur-Sen, kapalı kapılar ardında danışıklı satış sözleşmesi imzaladı. Kamu
emekçilerini sefalet ücretine mahkum etikleri yüzdelik dilimleri de Hakem
Kuruluna ilan ettirmişlerdi. O gün katakulli yaparak kamu emekçilerini masada
satan, sözleşmeyi tarihi bir başarı olarak sunan turkuvaz konfederasyon bugün
tarihi bir rezalete imza attığını hem yaptığı itirazla hem de sebep olduğu
sefalet zamlarıyla göstermektedir.
Pandemi ile artan hayat
pahalılığını görmezden gelenler geçtiğimiz “toplu sözleşmede” Kamu Görevlileri
Hakem Kurulu kararı ile 2021 yılı için %3+3 oranında maaş artışına mahkûm
etmişlerdir. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler
oyalanmaktadır. Memur maaşları erimekte alım gücü düşmektedir. Memur
maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden
gelmektedir.
TÜİK, sepet oyunlarıyla enflasyonu
eksik hesaplayarak, kötü ekonomi yönetiminin yol açtığı yüksek enflasyonu
gizleyerek bütün faturayı emekçilere ödetmektedir. Halkın; çarşıda, pazarda
karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde
29,9’dur.
Milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi
ve ailelerini sevindirecek ve her dönem yaşadığımız kayıpların giderilmesini
sağlayacak koşullar şunlardır:
AKP iktidarı ve TÜİK, enflasyonu
gizleyen anlayışını ve sahte verilerle açıklanan oranları terk etmelidir.
Kamu çalışanlarımızın kayıpları
telafi edilmeli, toplu sözleşme masası yeniden kurulmalı ve memurlarımıza
ek zam verilmelidir.
Kamu emekçilerinin sadece satın
alma gücünün korunabilmesi için maaşlarına en az yüzde 30 oranında zam
yapılmalıdır.
Enflasyon farkı ile birlikte
memurun zammı %7,37 olarak ilan edildiği anlayış terk edilmeli memurun aldığı
%3 oranlı sefalet aldatmacasında vazgeçilmelidir.