TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN AÇILIŞININ 100.YILI KUTLU OLSUN !

Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin kuruluşunun 100. yıl
dönümünde Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk`ü, Kurtuluş Savaşının
tüm kahramanlarını saygıyla anıyor, tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, Ulusal Egemenliğinin 100.yılını
kutlarken ülkemiz ve dünyamız Koronavirüsü nedeniyle zor günler yaşamaktadır.
Milletimizin ve insanlığın yaşadığı sıkıntıların nedeni; yurttaşlarını
öncelemeyen bir anlayış, kamucu politikaların terk edilmesi ve bilimden
uzaklaşılmasıdır.
Bu vesileyle Atatürk’ün salgın ve bulaşıcı
hastalıklarla ilgili mücadelesini, alınan önlemleri ve toplum sağlığına verdiği
önemi bir kez daha hatırlatıyoruz.
Atatürk, 1 Mart 1923’te yaptığı TBMM 1. Devre 4. Toplanma Yılının Açılış
Konuşması’nda, “Hıfzıssıhha müesseselerinin başarıyla çalışmaları devam
etmektedir. Bulaşıcı hastalıklara karşı aşılar artık tamamıyla memleketimizde
üretilmektedir. 1922’de Sivas’ta beş milyon kişilik çiçek aşısı ile 537
kilogram kolera ve 477 kilogram tifo aşıları üretilmektedir. Memleketin
malaryalı1 muhitlerinde kâfi miktarda kinin dağıtıldı. Frengi afetinin yok
edilmesi için de mümkün olan meblağ sarf edildi. İstanbul ve Sivas’ın ardından
üçüncü Hıfzıssıhha müessesesinin Diyarbakır’da açılmasına ve bu sayede uzak
mesafeler kat edilmesinden doğan sakıncaların hafifletilmesine karar
verilmiştir. Sıtma, frengi ve verem hakkında da tedbirler alınmasından geri
durulmuyor” ifadelerine yer vermektedir.
Aydınlanmanın, bilimin, laikliğin ve Atatürk İlkeleri’nin
toplumsal hastalıklar ile mücadelede daha verimle ve kapsamlı çalışmalar
yapacağı bilinmelidir. Laik, demokratik,
sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin önemi bu süreçte daha iyi
anlaşılmıştır.
Modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti Atatürk
önderliğinde 19 Mayıs 1919’da milli egemenlik yoluna, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin
açılışına, 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyeti ilan etmeye karar vermiştir.
Türkiye Cumhuriyeti, bugün yerel kongrelerden,
bölgesele, bölgeselden ulusal kongrelere giden sürecin sonunda ve büyük
zorlukların yaşandığı bir dönemde teslim olmayı reddetmiş, emperyalizme boyun eğmemiştir.
Mustafa Kemal'in önderliğinde toplanan Birinci Türkiye
Büyük Millet Meclisi, emperyalizmin kovulması ve tam bağımsızlık için saltanata
karşı demokrasi ve halk egemenliğini benimsemiştir. Egemenliğin saraydan halka
geçişini sağlayan bu adımla laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmış oldu.
23 Nisan 1920 tarihi kader birliği yapmış milletin
dönüm noktası olduğu gibi ülkenin geleceğinin aydınlatan anlamlı ve önemli bir
dönüm noktası olmuştur.
Atatürk; özgürlük ve bağımsızlığı 23 Nisan 1920’de Anadolu’nun
ortasında küçük bir kasaba olan Ankara’dan tüm dünyaya “Egemenlik Kayıtsız
Şartsız Ulusundur” seslenişiyle ilan etmiştir.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı yöneten Gazi Meclisimiz,
Cumhuriyet'in ilan edilmesi ile birlikte Anadolu halkının yurttaş konumuna
yükselmesini, demokratik hak ve özgürlüklere kavuşmasını sağlamış, ulusal
bütünlüğe dayanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı bu günü
Mustafa Kemal Atatürk’ün, bayram olarak tüm çocuklara armağan etmesi, gelecek
nesillere verdiği değerin ve onlara duyduğu güvenin en büyük göstergesidir.
Ulusal egemenliğimizin ilanının 100. yılını kutlarken;
millet iradesinin tecelli ettiği TBMM daha da büyük öneme sahip hale gelmesi
gerekirken ne yazık ki tarihi çizgisinden uzaklaştırılmıştır.
TBMM, ülkemizin değişim ve dönüşümde en önemli kurum
olmak zorundadır. Ancak 16 Nisan 2017 tarihindeki referandum kararı ile Türkiye
Parlamenter Sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçmiştir. Bu sistem
24 Haziran 2018 milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile uygulamaya girerek
“ulusal egemenlik” tasfiye edilmiştir.
Çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan
yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesi, AKP döneminde yok
edilmiş, parlamenter sistem ve demokrasi neredeyse rafa kaldırılmıştır. Meclis
iradesi tek adam rejimine bağlanmıştır.
Bugün, TBMM işlevsizleştirilmiştir. Denetim başta olmak üzere birçok
yetkisi elinden alınmıştır. Gelinen
noktada saltanat ve ulusal egemenlik çatışması yaşanmış Ulusal Egemenlik
Başkanlık Sistemi’ne dönüşmüştür.
Tam Bağımsız ve Ulus Egemenliğe dayanan; laik,
demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Meclisi 23
Nisan 1920 tarihidir. TBMM’nin açılışı ile Ulusal Egemenliğin vazgeçilmez
olduğu yazılmıştır.
Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak; inanıyoruz ki, yarınların Türkiye’si çocuklarımızla aydınlık, mutlu, daha gelişmiş ve kalkınmış olacaktır. Bu duygular ve düşüncelerle aydınlık geleceğimizin gençleri ve çocuklarımız başta olmak üzere, tüm ulusumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz.