05.06.2013 günü Rize merkezde Birleşik Kamu İş konfederasyonuna bağlı Eğitim İş, Genel Sağlık İş sendikalarımıza üye emekçiler ile ADD ve TGB’li gençler “Gezi Parkı” saldırısını bir basın açıklamasıile protesto etmek istemişlerdir.

Bu esnada aralarında AKP’lilerin de olduğu bilinen gurubun sözlü tacizleri başlamış, arkadaşlarımız daha fazla gerginlik yaşanmaması için programlarını yarıda keserek dağılmaya başlamalarına rağmen diğer grup, polisin etkisiz ve sessiz kalmasından da cesaret alarak arkadaşlarımıza saldırmışlardır. Arkadaşlarımız sendikalarımızın ve ADD bürosunun olduğu binaya sığınmış ve canlarını zor kurtarmışlardır. Polis giriş kapısını tutmuş saldırganların içeriye girmesini engellemiştir.

18:00 sularında yaşanan bu olay gece 23:30 sularına kadar devam etmiştir. O saatten sonra 10’arlıguruplar halinde tahliye edilmiş, arkadaşlarımız karakola getirilmiş ifadeleri alındıktan sonra gece 01:20′de serbest bırakılmıştır. Arkadaşlarımızın sağlık durumu iyidir.

Konfederasyonumuz olay başlar başlamaz durumdan haberdar olmuş, konfederasyon binasında kriz masası oluşturarak süreci takip etmiştir. Öncelikle CHP Gurup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile iletişime geçilerek meclis harekete geçirilmiştir.

İçişleri bakanı ve yetkililerdurumdan haberdar edilerek yaşanan sıkıntının büyüklüğü konusunda uyarılmışlardır. Basın bilgilendirilmiş, basında konunun gündeme alınması sağlamış, bizzat mahsur durumda olanarkadaşlarımızın canlı yayına bağlanmaları sağlanmıştır. Konfederasyon başkanımız da basın yayın organlarına bağlanarak biran önce çözüm bulunması, arkadaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması için kamuoyunu bilgilendirmiştir.

İlk zamanlarda 15-30 polisle olaya müdahale eden emniyet sorunu çözemeyeceğini anlayınca ve kamuoyu baskısı da artınca takviye polis ekipleri devreye sokularak saldırgan gurup önce ikiye ayrılmış, vali yardımcısının gelmesi ve ikna çabaları sonucunda dışarıdaki gurubun bir bölümü dağılmış, bu esnada arkadaşlarımız da 10’arlı guruplar halinde binadan tahliye edilmiştir.

İlk olayların başlaması sırasında, polisin seyirci kalması, olayların büyümesine neden olmuştur.

Üzerinde dikkatlice durulması gerekenbir konu da Rize de salgınlara karşı sessiz kalan, saldırılara göz yuman polis, Ankara’da, tüm Türkiye’de demokratik ve meşru tepkilerini dile getirenlere karşı TOMA’lar, KİRPİ’ler ile su, gaz ve coplarla saldırmakta, aşırı şiddet uygulamaktadır. Çelişkili tutum savcılar ve yetkililer tarafından dikkate alınmalıdır.

Rize halkının büyük çoğunluğunun yaşanan bu saldırıları tasvip etmemesi, kınaması ve itidal talepetmesi sevindirici olmakla birlikte bir yerlerden talimat aldıkları, kraldan çok kralcı oldukları ayan beyan ortada olan, faşist, gericianlayış temsilcilerinin saldırıları karşısında iki sözetmeyen Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı’nın basın açıklaması yapanların Rizeli olmadıkları, dışarıdan geldikleri ifadesi külliyen yanlıştır. Basın açıklamasını yapanların tamamı Rizelidir ve Rize’de ikamet etmektedir. elediye Başkanının bu ifadesi olayın anlaşılmasını engellemeye yönelik bir girişimdir. Aynı zaman da başbakanın “%50′yi zor tutuyorum” açıklaması da dikkate alındığında bir paralellik arz etmektedir.

Gözü dönmüş saldırganlara karşı sessiz kalanların, demokratik tepkilerini basın açıklamasıyoluyla yapmaya çalışanlara karşı orantısız şiddet uygulayabilmesinin arkasında yatan neden emniyet amirlerinin, Belediye Başkanının ve nihayet Başbakanın tavrında kendisini göstermektedir. Polise verilen emri uygulamamak meslekten ihracı gerektirmektedir. Emri uygulayanlardan çok emri verenlerin sorgulanması ve sorumlu tutulması daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

Emniyet Sen’in tüm yöneticilerinin meslekten ihraç edilmiş olması örgütlenme özgürlüğünün önünde büyük bir engel olarak durmasının altında yatan, hukuksuz ve haksız emirler karşısında emniyet çalışanlarının sesi olmak istemelerinden kaynaklanmaktadır. Hukuksal sorumluluk emniyet amirlerine, valilere siyasal sorumluluk içişleri bakanı ve başbakana aittir.

Birleşik Kamu İş olarak talebimiz haksız hukuksuz şiddet uygulayanlar ile emri verenler etkili birşekilde soruşturulmalı, suçlular yargı önüne çıkarılmalıdır.

Olayı çarpıtan Rize Belediye Başkanı başta Rizelilerden ve tüm kamuoyundan özür dilemelidir.

Başta Gezi Parkı saldırısı olmak üzere, Rize ve tüm Türkiye’de yaşananların sorumlusu olarak, ortamı gererek, halkı benden senden diye bölerek uyguladığı emek düşmanı, halkın yararına olmayan politikalar nedeniyle tek sorumlu Başbakan ile AKP hükümetidir ve istifa etmelidir.

Olayların takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.

İsmail Tutoğlu

Birleşik Kamu İş Genel Başkanı