Cumhuriyetimize, demokrasimize, milli iradeye yönelik tehdit ve baskıların arttığı olağanüstü bir dönem yaşıyoruz. Halk desteğini kaybeden siyasi iktidar, toplumsal huzuru bozmak, ekonomiyi çökertmek pahasına hukuk dışı uygulamalarla varlığını sürdürmek istiyor. Yaşanan olumsuz gelişmeleri değerlendirmek amacıyla Başkanlar Kurulumuz, Merkez Yönetim Kurulumuzun çağrısıyla olağanüstü toplanmıştır.

Toplantıya Konfederasyonumuz Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, bağlı sendikalarımızın başkan ve temsilcileri katıldı.

Toplantımızda, konfederasyonumuzun çalışmaları ve gerçekleşecek olan toplu sözleşme görüşmeleri başta olmak üzere, ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren gelişmeler değerlendirilmiştir

Toplantı sonunda Başkanlar Kurulumuz, ülkemizin geleceği için aşağıda ifade ettiğimiz tespit ve kararların, başta bağlı sendikalarımız olmak üzere, kamuoyu ile paylaşılmasını uygun görmüştür.

Siyasi iktidarın hukuk tanımaz ve antidemokratik uygulamaları artarak devam etmektedir. Son seçimlerde halk desteğini kaybederek azınlığa düşen siyasi iktidar iç politikada varlığını sürdürebilmek için hukuk dışı ve antidemokratik uygulamalarla toplumsal huzuru bozmaktadır.

Son olarak İstanbul halkının yarısının oyunu almış İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik gerçekleştirilen hukuksuz girişimler, kayyum siyasetinin bir yansıması olarak karşımıza çıkmıştır. Akademik liyakatten yoksun, tamamen siyasi saiklerle gerçekleştirilen rektör atamalarının sonuçlarından birini de İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesinde açıkça görmekteyiz. Sendikacılara, parti genel başkanlarına, gazetecilere ve seçilmiş belediye başkanlarına yönelik gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalar, seçilmiş belediye başkanlarının uydurma gerekçelerle görevden alınarak yerlerine kayyum atanması, demokrasiye vurulmuş en büyük darbedir. Bu hukuksuzluklar, toplumun adalete, demokrasiye ve insan haklarına olan inancını kökten sarsmaktadır.

Bugün geldiğimiz noktada siyasi iktidar adeta parti devletinin temellerini atmış bulunmaktadır. Ülkemizde demokrasi ve seçme hakkı, yalnızca AKP’ye oy verildiğinde hak olarak görülüp, farklı bir partiye oy verildiğinde ise hak olarak görülmemektedir.

Yaşanan bu gelişmeler ve başkanlarımızın önerileriyle, Merkez Yönetim Kurulumuz iktidarın antidemokratik uygulamalarına karşı ortaya konulan meşru her türlü demokratik tepkiye destek olunmasına karar vermiştir. Bu kapsamda üniversitelerde ortaya konulan demokratik tepkilere destek olunacaktır. Yine muhalefet partilerinin, demokratik kitle örgütlerinin meşru zeminde gerçekleştirdikleri her türlü eylem ve etkinliğe güçlü şekilde destek olunacak, dayanışma taleplerine katkı sunulacaktır.

Ülkemizde yaşanan hukuk tanımaz uygulamalar göstermiştir ki artık bıçak kemiğe dayanmıştır!

Bu gidişata dur diyecek olan da toplumsal ve örgütlü muhalefettir. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak demokrasi, hukuk ve adalet mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.