Nisan ayı enflasyonunu TÜİK yüzde 3, ENAG yüzde 4,46, İstanbul Ticaret Odası da yüzde 3,21 olarak açıkladı.  TÜİK’in makyajlı enflasyon oranları bile, Türkiye’de enflasyonun yeni bir yükseliş dalgasına girdiğini dar ve sabit gelirlilerle yoksulların enflasyon altında ezilmeye devam edeceğini açıkça göstermektedir. İktidarın, yargıyı araç olarak kullanıp, muhaliflerine yönelttiği hukuksuz tutum, halka zam ve enflasyon olarak dönmektedir. Bu fatura önümüzdeki aylarda çok daha ağırlaşarak devam edecektir.

Döviz kurunun 38 lirayı aşmasını önlemek için milyarlarca dolar dövizin yakılmasına, Türk lirasına yıllık enflasyonun neredeyse 10 puan üzerinde faiz verilmesine rağmen, makyajlı hesaplamalarla bile enflasyon aylık yüzde 3’ün altına çekilmiştir.

Yılın ilk dört aylık dönemindeki toplam enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 13,36, İTO’ya göre yüzde 16,24 ve ENAG’a göre de yüzde 21,4 düzeyinde bulunuyor. 2025 yılı başında memurların ve memur emeklilerinin maaşlarına, 2024 yılı ilk altı ay için enflasyon farkını saymazsak yüzde 6 zam yapılmıştır. Kamu çalışanları ve emeklileri şubat ayından itibaren devletten alacaklı hale gelmiştir.  Açıklanan bu enflasyon oranları da halkın gerçekte yaşadığı enflasyonun yanına bile yaklaşmamaktadır.

Enflasyon karşısında eriyen maaş, ücret ve aylıklara temmuz ayında yapılacak zammın TÜİK’in hesabı dikkate alınarak belirlenmektedir. Görüldüğü üzere enflasyonu en düşük oranda TÜİK’in hesaplamaktadır. Zammın yapılacağı temmuz ayına doğru da birileri gerçek enflasyonun daha düşük gösterilmesine yönelik olarak özel bir çaba gösterecektir. Önceki zam dönemlerinden de hatırladığımız gibi zam yapıldıktan sonra da enflasyon şaha kalkmaktadır.

Çalışanların ve emeklilerin alın terinin karşılığı bu türden küçük hesaplara kurban edilmeyecek kadar değerlidir çünkü emek kutsaldır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak TÜİK’e Çağrımızdır: Bilimsel ve Bağımsız Olun!

TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranları, toplumun gerçekleriyle örtüşmemektedir. Bilimsel bağımsızlığını yitirmiş bir kurumun verileri, emekçilerin kaderini belirleyemez! Gerçekleri çarpıtan değil, halkın yaşadığı ekonomik darboğazı ortaya koyan şeffaf bir anlayışa ihtiyaç vardır. Aksi takdirde açıklanan her sahte rakam, halkın daha fazla yoksullaşmasına neden olmaya devam edecektir.

Bu nedenle artık kamu çalışanlarının ücret ve maaşlarında yapılacak artışların, TÜİK’in makyajlı enflasyon oranları yerine daha gerçek ve ölçülebilir kıstaslara göre belirlenmesi gerekmektedir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Merkez Yönetim Kurulu